Çocuk Ve Ergenlerde Diyabet Ve Psikolojik Etkileri

Çocuk Ve Ergenlerde Diyabet Ve Psikolojik Etkileri

Diyabet; pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ve kronik şekilde devam eden insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir problemdir. Çeşitli şekilleri olmakla birlikte dikkat edilmediği sürece zorlayıcı ve tehlikeler yaratabilecek problem halini alabilir.
Diyabetin küçük yaşlarda da olabilmesi ve tanısının konması hem çocuğu hem de ailesini zaman zaman olumsuz yönde etkileyebilir. Diyabet problemi olan çocuk, ergen ve yetişkin bireyler yiyecek ve içeceklerinde kısıtlamalar getirmeleri gerekmektedir. Ancak çocuklarda beslenme düzenlerini değiştirmek o kadar kolay olmamaktadır. Çocuklarına kısıtlama yapmaya çalışmak ebeveynleri de zorlayabilmektedir.
Özellikle çocuklarının kan şekerlerini, beslenmelerini, iğnelerini takip etmeye ve çocuklarını bunu aşılamaya çalışmak ebeveynlerde bir tedirginlik ve kaygı yaratabilir.
Her çocuk iğneyle ilk karşılaştığında korku ve can yanması tepkisi verebilir. Diyabet probleminde hastalığın seviyesine bağlı olarak düzenli iğne saatleri olabilir. Çocuk ve ergenin bunu alışkanlık haline getirip düzenli şekilde uygulaması önemli bir noktadır. İğne olmadığında sonuçlarının nasıl olacağı anlatılması iğnenin önemini kavramasında etkili olabilir. Bunun için alarmlar, ilaç takvimi, küçük hatırlatıcılar kullanılabilir. Çocuk ve ergenler iğne olurken eğer bunu topluluk içinde uyguluyorsa çevresindeki insanlarını bunu gözlemleyip ne düşündüğünü sorgulayabilir. Acıyor mu, nasıl yapıyorsun, bu ne gibi sorular çocuklarda kaygı yaratabilir.
Diyabete bağlı olarak düşünce esnekliği ve tahammül düzeyleri azaldığı için problemler karşısında çözüm bulmaya çalışmaları zaman zaman zorlaşabilir. Ani öfke patlamaları, duygusal iniş çıkışlar yaşayabilirler.
Ergenlik döneminde ergen bireyler hastalığından dolayı zaman zaman arkadaşları tarafından dışlanacağını, eleştirel yaklaşılacağını düşünebilir. Yine sosyal ortamlarda bulunmaktan, uzun süreli yapılan sporlardan kaçınmaya çalışabilir. Hastalığı reddetme, hastalık için yapılması gerekenleri yapmama gibi durumlar görülebilir. Bu konuda çocuk ve ergenlerin yönlendirilmesi ve desteklenmesi yardımcı olacaktır. Hastalık hakkında ve bu hastalığın etkileri, tedavisi konusunda bilgilendirici bir açıklama yapılması önemlidir. Bundan sonra düzenli bir tedavi planı yardımcı olacaktır.
Çocuk ve ergenin kaygılarını, korkularını zaman zaman oluşabilecek endişelerini görmezden gelmeden veya üstü örtülmeden üzerinde durarak ele alınmalıdır. Ailenin düşüncesi, korkusu, kaygısı ve beklentileri de önemlidir. Ailenin çocuğa karşı desteği çok önemlidir. Çocuk ve aile hastalığın üzerinde bir yaşam kurmak yerine hastalık için yapılması gerekenleri yapıp, önlemlerini alıp çocuğun sosyalleşmesine yardımcı olmaları önemlidir.
Psikolog Ceren GÜMÜŞ

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.