İnternetten Hastalık Aratma Hastalığı-Siberkondria

İnternetten Hastalık Aratma Hastalığı-Siberkondria

Günümüzde teknolojinin hayatımıza yerleşmesiyle hatta esir almasıyla insanlar her türlü bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşmaya alıştılar. Özellikle son yıllarda psikiyatri literatürüne bir çok yeni hastalık ve bozukluk eklendi. Bir yenisi de ‘SİBERKONDRİA’…
Kişiler bedenlerindeki en küçük bir sızıyı ya da vücutlarının bir bölgesinde çıkan bir yara kızarıklık ya da sivilcenin nedeninden şüphelenip internette bununla alakalı yazıları okuyup kötü yorumlara kendilerini inandırmaktadırlar. Tabii ki internet üzerinden hızlı bilgi erişimi çok faydalı,olumlu bir süreç… İnsanlar sağlıkla ve birçok konuyla alakalı bilgileri buradan rahat bir şekilde edinip dikkat etmeleri gereken hususları öğreniyorlar ancak internetteki bilgilerin bir sınırı yok hatta bazen doğru olmayan bilgiler de internette karşımıza çıkabiliyor. Kişi en ufak bir baş ağrısını tarayıcıda arattığı zaman beyin tümörüne kol ağrısını arattığı zaman kalp krizi riskine varan sonuçlarla karşılaştıklarında doğal olarak endişeye sürüklenebiliyorlar. Bundan dolayı da kişi aslında hasta olmamasına rağmen sanki hastaymışçasına davranıp ona göre önlemler alma davranışları gösterebiliyor. Günümüzde uzman doktorların bile günlerce araştırıp tahlil yaptırıp incelemeden emin olması bile günleri alırken kişiler ‘bir tık’ la kendi kendilerine tanı koyabilir hale geldiler. Ülkemiz en fazla ilaç tüketen ülkeler arasında yer almaktadır. Yaşadığımız ülkede Siberkondria’ lı kişi sayısının ciddi derecede fazla olduğunu gösteren bu sonuç, kişilerin gereksiz ilaç kullandığına ya da haddinden fazla ilaç tükettiklerine işaret ediyor.Bazen de tam tersine ortada ciddi bir hastalık olduğu durumlarda kişi bedenindeki rahatsızlıkları internete bağlı kalarak kendi yöntemleriyle iyileştirmeye çalışıp ve kendi zihninde durumu normalize edip ciddi hastalığının ilerlemesine sebep verebiliyor.
Doktora gitmek buna zaman ve belirli bir bütçe ayırmaktansa ‘tek tık’ insanlarımıza daha kolay gelmekte ve sonuç olarak kişileri kaygıya sokmakta ve yanlış sonuçlara sebep vermektedir.
Siberkondriak kişiler doktora gitseler bile onların söylediklerini hafife alır yine kendi bildiklerini de okumaya devam ederler.Hipokondriak kişilerden farkı şu ki hastalık hastası olan bireyler doktor doktor dolaşır sürekli kontrol eğiliminde olurken siberkondriak kişi sadeceinternete sadık kalır ve gününün çoğu zamanını bilgisayar başında bedensel uyarılarının açıklamalarını okumakla geçirir.
Psikoloji bu sendromun kişideki ruhsal çatışmalarından kaynaklandığı görüşünü savunur. Bu kişilerde kendilerine olan saygıda düşüklük söz konusudur. Kişi bazı iç çatışmalarını kendi bedenine odaklanarak çözmeye çalışmaktadır. Siberkondriakların ailesindeki ve çevresindeki insanlar artık bu durumdan sıkılmıştır ve genellikle uzman arayışına geçen taraf kişi değil yakınıdakilerdir.
Psikoterapi alınması kişide farkındalık yaratılması önemlidir.Kişinin sosyal hayatta azalmış olan işlevselliğini arttırmak, bedensel duyumların kaynağını ve ciddiyetini çözümlemek gerekir. Kişiye duygu düşünce ve davranış modeli öğretilerek içgörü kazandırma terapileri uygulanmalı ,ailesine ve kendisine psiko-eğitim verilmelidir.

Uzm.Psikolog Sinem ÖZER

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.