Güvenmemekte Ne Kadar Haklıyız ?

Güvenmemekte Ne Kadar Haklıyız ?

Her tür fedakarlığı yaptığımız, üzülmesin diye sürekli çabaladığımız, mutlu olsun diye uğraşıp durduğumuz, sürekli kendimizden ödün verdiğimiz insan bir gün sebepsizce gidiverir. Sonra da neden güvensizsin deriz.
            Gayet ölçülü giyinir ölçülü davranır ama toplu taşımada gerek göz gerek fiziksel tacizi engelleyemeyiz. Sonrada neden güvenmiyorsun deriz.
           İşyerinde bütün iyi performansımızı gösterir, elimizden gelenin fazlasını yapar, herkesten çok çalışır ama birkaç kötü niyetli, kurnaz yağcının adaletsiz, yönetim bilmeyen yöneticinin desteğiyle bizi aşağıya çekmesini engelleyemeyiz. Sonra da neden güvenmiyor deriz.
           Deli gibi sevdiğimiz gözümüzün ondan başka kimseyi görmediği kişinin, bizim yanımızda karşı cinslerine nasıl hayranlıkla baktığını üzüntüyle fark eder, görmediğimiz zaman dilimlerinde neler olabileceğini dehşetle hayal ederiz. Sonra da neden güvenmiyor deriz.
            Dar ve karanlık bir sokakta yalnız yürürken adımlarımızı hızlandırmaktan, sürekli çevreye bakmaktan ve kalbimizin oradan uzaklaşana kadar deli gibi atmasından kendimizi alı koyamayız. Çünkü duyduklarımız, olanlar, olabileceklerin referansıdır. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Çocuğumuz deli gibi çalışır, biz de ona yardım ederiz bütün gücümüzle, ama maddi durum yetersizliğinden kursa gönderip hoca tutamayız. Sonra çok daha az çalışan ama sürekli ders alan, kursa gidebilenler çok daha iyi puanlarla çok daha iyi yerlere girebilirler. Sonra da neden güvenmiyoruz?
            Parası ya da mevkisi olanların çocukları ya askere gitmez ya da sağ salim dönme garantisini alırken, bizim çocuklarımız askere gittiğinde her çalan telefonda onun kötü haberi mi geldi diye kalbimiz yerinden çıkacak gibi olur. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Çocuklarımız dışarda, ne idüğü belirsiz, baba parası yiyerek, alkol alarak lüx arabalarda yarışan gençlerin altında kalır, kalmazlarsa da her an kalma tehlikeleri vardır. Ya da dolmuşta, minibüste, okulda, çalıştığı yerde her zaman taciz edilme, tecavüze uğrama riskiyle yaşar. Sonra da neden güvenmiyoruz ?    
            Dışarda yemek yediğimiz zaman ne şartlarda, temizlik hijyen ve tazelik şartlarına uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığından asla emin olamayız. Muhtemelen yüzde 70 oranında da Allah’a emanet yeriz. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Evleneceğimiz kişinin evlendikten sonra içinden, o bizim gördüğümüz, sevdiğimiz, bizi seven, saygı duyan, temiz, bakımlı, kibar insandan bambaşka bir insan çıktığını şaşkınlıkla izleriz. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Eğer ailemiz zenginse gerek eğitim, gerek ihtiyaçların tatmini, gerek eş ve iş seçimi vb konularda hayata bir adım önde başlamış oluruz. Artık belki de birçok şey için diğerleri kadar mücadele etmemize, sürekli gelecek kaygısıyla hareket etmemize gerek yoktur. Eğer zengin değilsek muhtemelen bütün hayatımız ciddi mücadelelerle geçecektir. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Eğer çok iyi niyetli, bütün canlıları seven, kimsenin kötülüğünü istemeyecek kadar güzel kalpliysek, dıştan gelecek her tür kötü niyetli davranışa da çok açığız demektir. Çünkü kalbi güzel olan insan, başkalarının da kalbinin güzel olduğuna inanır ama maalesef hayat bu kadar adaletli değil. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Senelerce canımızı dişimize takarak okuyup,bir çok eğitim alıp,  sonra da hiçbir vasfı olmayan, sadece ailesinin zenginliği sayesinde hayata önde başlamış bir yöneticinin mobbinglerine maruz kalırız. Sonra neden güvenmiyoruz?
            Evet güvensizlik psikolojide hayatımızın her dönemini etkileyen çok önemli bir unsur. Çevresel bu kadar tetikleyici varken de toplumda çok da güvenli insanlar görebilmemiz artık çok da mümkün olmamaya başladı.
Kişiliğimizin oturmaya başladığı ergenlik döneminde ailemizden gördüğümüz davranışlar da bizim güven seviyemizi belirler. Pamuklara sarılı büyütülen, hayatı tanımasına izin verilmeyen, bir birey olarak kararlarına saygı gösterilmeyen, ya da sözel ve fiziksel şiddetle büyüyen çocuklarda erken ve ileri yetişkinlikte değişik konularda güven problemleri yaşanması çok doğaldır.
            Ufak çapta güvensizlikler hayata daha tedbirli bakmamızı sağlamak açısından kabul edilebilir. Fakat güven problemi bizi çevremizdeki herkese şüpheyle bakacak duruma getirdiyse, iş ve ilişki hayatımızda kötü etkiler yaratıyorsa, sürekli mutsuz ve kaygılı olmamıza neden oluyorsa artık problem haline gelmiş demektir ve mutlaka bir uzmandan destek almayı düşünmeliyiz.
Uzm. Klinik Psikolog Pelin Özaydın

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.