Ergenlik Dönemi Kontrolsüz İlişkilere Dikkat

Ergenlik Dönemi Kontrolsüz İlişkilere Dikkat

Ergenlik döneminde; fiziksel, cinsel, psikolojik ve sosyal gelişim hızlıdır. Genç birey bu dönemde çocukça davranışlarını artık bir kenara bıraktığını ve büyüdüğünü kendisine, ailesine, arkadaşlarına davranışları ve düşünceleriyle anlatmaya çalışır. Ergenlik döneminde ergen birey anne babasının kendi üzerindeki denetlemesinin daha az olduğu ve ilişkilerinin kendi kontrolünde olduğu arkadaşlık ilişkileri olmasını ister. 
Arkadaş ortamında kabul edilmesi, arkadaşlarına karşı ait olma duygusu, arkadaşları için önemli olup olmadığı ergen bireyler için çok önemlidir. Arkadaş ortamına girmeye çalışan, bir şekilde kendini diğer kişilere kanıtlamak zorunda olduğu inancı gelişen genç birey negatif ve tehlikeli bulduğumuz davranışlar içinde olabilir. (Örneğin; sırf arkadaşları kullandığı için sigara, alkol veya uyuşturucu maddeye başlamak gibi) Bu gibi durumlar konusunda ailelerin gözlemi ve olaya yaklaşımı önemlidir. Aile; genç bireyin sosyalleşmesinden dolayı yanlış davranışlara karşı bir uyarıda bulunmaması çocuğun bu davranışı doğru bulmasına ve tekrarlamasına sebep olabilir. Ancak aşırı tepki vermekte ergen birey ile aile arasında ki iplerin kolayca gerilmesine sebep olacaktır.
Ergenlik dönemi hormonların hızla değiştiği bir dönemdir ve bir gencin çocukluktan çıkıp ergenlik dönemine girmeye başladığını fiziksel görünümünden de yavaş yavaş anlayabiliriz. Genç bireyler kendi bedenlerinde ki değişimleri tanırken karşı cinsle olan değişimleri de merak edebilir. Bu dönemde merak ettiği konu sayısı hızla artmaktadır. Cinsellikte bu konulardan biridir.
Ergenlik dönemi fiziksel olduğu kadar ruhsal, duygusal ve sosyal açıdan da olgunlaşma dönemidir. Ve bu olgunlaşma dönemi her bireyde farklıdır. Düşüncelerin oturması, karakterin sağlamlaşması, duyguların, inançların belirginleşmesi, kişinin kendisini tanıması için ergenlik dönemi oldukça önemlidir. Bu süreçlerin sağlıklı şekilde gerçekleşmesi için ergenlik dönemini mümkün olduğu kadar sağlıklı geçirmek önemlidir. Ergenlik döneminde genç bireyleri gelecek yaşantıları için etkileyebilecek olaylardan biri kontrolsüz ilişkiler ve bunun sonucunda yaşanan problemlerdir.
Ergenlik döneminde kurulan cinsel ilişkilerde kız ve erkeklerin verdikleri tepkiler farklı olabilmektedir. Erkek genç bireyler cinsellik deneyimlerini kazanmak, başarmak gibi algılayabilir. Hatta bu durum bazı ergen gruplarında bir rekabete, yarışa girebilir. Bu cinsel deneyimler genç bireylerin yaptıkları sohbetler de konu olabilir.
Ancak madalyonun öteki yüzü de mevcuttur. Doğru cinsel bilgilendirmenin yapılmadığı, erken yaşta cinsellikle tanışmak, cinsel birlikteliğinin nasıl gerçekleştiği gibi konular kişide korku, tedirginlik, kendine olan kızgınlık, utanç duyma gibi durumlar yaratabilir.
Evlenme düşüncesiyle veya birlikteliklerinin sonsuza kadar devam edebileceğini düşünen genç bireyler cinsel birliktelik yaşadıktan sonra ilişkileri istedikleri şekilde gitmeyince yaşadıkları durumdan dolayı pişman olurlar. Maalesef erken yaşta, hazır olmadan, cinsel bilgilendirilmenin yapılmadığı ve doğru kişiyle olmayan cinsel birlikteliğin sonucunda istenmeyen gebelikler oluşabilir. Bu konuda tedbirlerin alınması oldukça önemlidir. Tabiki her genç birey kurduğu ilişkilerde cinsel deneyim yaşayacak diye bir genelleme yapmamız doğru olmayacaktır. 
SEVGİLİ AİLELERE ÖNERİLER
Sevgili ailelerin çocuğunuzdaki değişimleri fark etmesi, düşünceleri ve davranışlarının gidişatını takip etmesi önemlidir. Ergenlik döneminde genç bireylere cinsel eğitim verilmesi, cinsellik konusunda doğru bilgiler edinmesi için önemlidir. İnternet ortamında veya arkadaş ortamında cinsellikle ilgili doğru bilinen birçok yanlı inanç vardır. Buda genç bireyleri etkilemektedir. Sadece cinsel konular değil sevgili, arkadaş gibi konuları genç bireyin ailesiyle konuşması önemlidir. Çünkü çocuğunuzun neler yaptığını bilmek ve onun size anlatabiliyor olması aranızda ki güveni pekiştirir ve çocuğunuzun yanlış yapmasını önleyici bir adım olabilir. Ergenlik döneminde ne çok kabullenici nede çok reddedici bir yaklaşımda olup iki durumun ortasını yakalamak değerlidir. Mutlaka çocuğunuzu dinlemek ve varsa gördüğünüz yanlış davranışlar ve düşünceler bunlara müdahale etmeniz önemlidir. Ancak bu müdahaleyi yaparken de fizikse, sözel şiddette başvurmadan olabildiğince sakin ve yapıcı yaklaşmakta fayda vardır.
Psikolog Ceren GÜMÜŞ

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.