Ben Olamadım Çocuğum Olsun…

Ben Olamadım Çocuğum Olsun…

Ben doktor olamadım, bari çocuğum olsun, ben müzisyen olamadım, bari çocuğum müzisyen olsun, ben piyano çalamadım, bari çocuğum çalsın. Benim çocukken isteklerim dikkate alınmıyordu, çocuğum ne isterse alayım, eksik büyümesin gibi cümleleri birçok anne babadan zaman zaman duymaktayız. Peki, bu cümlelerimiz çocukların hayatlarını nasıl etkiliyor? Onlara verilen mesajlar neler, çocuk ve gençler bu mesajlardan neler anlıyorlar? Gelin yazının geri kalanında hep beraber görelim.

Sevgili anne ve babalar, zaman zaman çocuklarından bir adım daha önde durup, onun yerine geleceği için adımlar atabilirler. Anne babaların çocuklarına özellikle küçük yaşlarda rehberlik etmesi, onlara fırsatlar sunması, çocukların gelişimi için çok önemlidir.  Doğal olarak çocuklara düşen de bu atılan adımlara uyum sağlamaya çalışmaktır. Nedir örneğin bu adımlar; ben yapamadım çocuğum yapsın düşüncesi ve isteğiyle küçük yaşlarda çocuklara sunulan birden fazla müzik veya dans eğitimleri, yine benim yoktu ama onun eksiği olmasın düşüncesiyle bir süre sonra sınırsız boyuta ulaşan oyuncak, kıyafet, tablet veya telefon alımlarıdır.

Şuan tercih döneminde olan genç bireylerimiz içinde bazı anne ve babaların ben doktor, mühendis olamadım, oğlum/kızım olsun gibi düşüncelerini çok sık duyabiliyoruz. Tabi ki anne babalar bunu bile isteye yapmazlar.  Ben olamadım veya bizim zamanımızda yoktu şimdi onlarda olsun düşüncesi bilinç dışı bir şekilde anne babaların düşüncelerine ve cümlelerine yerleşir. Aslında kendilerine bile itiraf etmekte zorlandıkları bir durumdur.

Hem lise hem de üniversite sınav sonuçları açıklandı ve tercih dönemleri kapıları çaldı. Öğrenci  ve velilerde tatlı bir telaş içerisindeler. Gençler kendilerine uygun meslek ve okulu seçerken, sevgili anne babalar biricik evlatlarına bu yolda yol gösterici olmaya çalışıyor. Ailelerin çocuklarına karşı verdikleri hem maddi hem de manevi destek çocukları için ve izlenecek yol için oldukça önemli. Sevgili anne babalar çocuklarına rehberlik ederken dikkat etmeleri gereken önemli noktalardan biride, çocuklarının karakterlerini, bilgi ve becerilerini dikkate alarak yönlendirme yapmalarıdır.

Örneğin; çocuğunuzun sayısal bölümde aldığı puan oldukça başarılı ancak çocuğunuzun sözel yönü ve kişiler arası ilişkileri oldukça iyi. Çocuğunuz aynı zamanda sözel alanda bir meslek seçmek istiyor. Tamda burada ailede doktor, mühendis, avukat gibi branşlardan bir meslek elemanı olmadığı için ve gönlünüzden geçen çocuğunuzun bu mesleklerin birinde çalışmasını istemenizden dolayı yönlendirme yapmanız, çocuğunuzun ileriki hayatında mutsuz olması anlamına gelebilir.

Tabi ki bu her genç birey için doğru olacak diye kesin bir cümle kurmamız doğru değildir. Ancak; kendi isteği doğrultusunda adım atamayan genç bireyler, ilerleyen yaşamları boyunca belki de hiç ilgi ve yeteneklerine uymayan ve mutsuz oldukları mesleği yapmak zorunda kalabilir.

Doğru bir tercih ne ailenin gönlünden geçen meslektir nede puanı doğrultusunda sadece yerleşmesi için yapılan tercihtir. Yapılmasını en çok önerdiğimiz durum çocuğun ilgili ve yeteneklerine uygun bir mesleki yönelim de bulunmasıdır.

Psikolog Ceren GÜMÜŞ

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.