Askerlik Psikolojisi

Askerlik Psikolojisi

Sağlıklı ve yaşı gelmiş her genç erkeğin vatanı için yapmak zorunda olduğu bir görevdir ‘askerlik’. Kimileri askerliği tam anlamıyla bir erkeğin dönüm noktası olarak değerlendirirken kimileri zaman kaybı olarak değerlendirip bedelliyi beklemekte kimisi de güzel anılar biriktirilecek olmazsa olmaz bir hatıra olarak yorumlar.Her erkek askerlik dönemi geldiği zaman belli kaygılar yaşar,zihninde farklı senaryolar kurar.”Nereye gideceğim,acemiliği nerede yapacağım,okulumu mu uzatsam,biraz ertelesem mi, döndüğümde ne yapacağım,orada beni neler bekliyor” gibi soru işaretlerini kafasında biriktirebilir. Birçoğu bu vatandaşlık görevinin aradan çıkması ve hayatını düzene koyabilmesi adına biran önce yapıp bitirme eğilimindedir.Maddi durumu el verenler ise bedelli askerliği bekler ve ücretini ödeyip bir şekilde bu görevden sıyrılır.Önünü göremeyen nereye hangi görevle ne kadar süreliğine atanacağını bilemeyen genç çocuklar ister istemez kaygıya kapılabilirler.

Askerlik öncesinde yaşadıkları kaygı askerlik döneminde de farklı sebeplerden ötürü devam edebilir.Ailesinden,sevdiğinden,işinden,arkadaşlarından,sosyal hayatından,sevdiği yemeklerden,kıyafetlerden, hobilerinden uzakta kalmak ve belli bir saatte uyanıp belli görevleri yerine getirmek,erken saatte uyumak ve tadına alışık olmadığı yemekler yemek zorunda olmak kişiye belli bir noktada ruhsal sıkıntı yaşatabilmektedir.

Genele bakıldığı zaman askerlik sonrasında da durum değişmemekte,askerden dönen kişi normal hayata alışma aşamasında aksamalar yaşayabilmektedir.Aile hayatına tekrar uyum sağlamaya çalışır,askerlik öncesi ve sırasında yaptığı planlara başlaması gerekir ve bunları düzene koymaya çalışır,hızlı hareket etmeye alıştığı disiplinli dönemden sonra normal hayatın rutinine adapte olmaya çalışır,askerlik arkadaşlarını özleyebilir,sevdiklerinin hayatının belli bir döneminden geride yaşamanın verdiği etkiyle adapte olma sorunu geliştirebilir vs…

Karakterlerde değişmeler gözlenebiliyor, yeni alışkanlıklar geliştirilebiliyor.Özellikle zor şartlar altında askerlik yapmış erkeklerde seslere karşı duyarlılık gelişebilmekte,anksiyete sorunları gelişebilmektedir. Depresyon, kaygı, post travmatik stres bozukluğu beraberinde oluşabilmektedir.Bu dönemde uyuşturucu maddelere yönelim olabiliyor ve ölüm korkusunda artış gözlenebiliyor.

Bu dönem öncesinde sonrasında ve hatta mümkünse askerlik döneminde de psikolojik açıdan destek alınmalıdır.Kişinin kendi kendine yapabilecekleri arasında ise sevdikleriyle mümkün mertebe iletişimde olmalı, onlarla mektuplaşmalı, geleceğe dair hayaller kurup üzerine düşünmesi olacaktır.Herkesin bu süreci bir şekilde atlattığını hatırlamalı,bir daha yaşanmayacak bir anı olduğunu ve ileride çocuklarına anlatacağı anılar biriktirmesiyle kendini motive etmelidir.Zor şartlar altında olunsa bile bir şekilde orda dostuklar edinmeli derdini paylaşacağı bağlar kurması da yine moral açısından kişiyi iyi yöne sürükleyecek eylemlerdir.

Askere eşini,sevgilisini,nişanlısını,,evladını,arkadaşını göndermiş kişiler için de bu durum oldukça zorlayıcıdır.Özellikle anneler için son derece tedirgin bir süreçtir,çoğu annenin aklında evladının o an ne yaptığı,iyi olup olmadığı,ne yediği,nerede uyuduğu ve oğlunun hasretidir. Anneler ve eşler vatanın önceliğini düşünmelidirler.Askere gidebilecek aklı ve sağlığı olan evlatları ve eşleri ile gurur duymaları uygun saatlerde onu arayarak yalnız olmadığını hatırlatmaları iyi hissettirecektir.Sürecin ne kadar onurlu olduğu bilinci ile hareket edilmelidir.
Uzm.Klinik Psikolog Sinem ÖZER

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.