Sağlıklı Yeme Takıntısı Bir Hastalık Mıdır?

Sağlıklı Yeme Takıntısı Bir Hastalık Mıdır?

Sağlıklı bir yaşam sürmek adına yapılan spor yapmak, organik beslenmek, sebze ve meyveleri mevsimine göre tüketmek, bol bol su içmek, açık hava yürüyüşleri yapmak her insanın hayatında var olması gereken olumlu davranışlardır.Ürün etiketleri okumak,doğal ürünleri kendi yörelerinden getirtmek,dışarıda yemek yemekten uzak durup yanında ev yemeğini taşımak son derece olumlu alışkanlıklardır.Ancak kimileri vardır ki bu durumu biraz abartırlar işte bu grup insanlar Ortoreksiya Nervoza denilen yeme bozukluğu grubu içinde yer alan gruptadırlar.
Bu bozukluk literatürde Obezite, Aneroksiya Nervoza, Bulimia Nervoza ve Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu gibi bozukluklara ek olarak yeme bozukluklarına bir yenisi olarak eklendi. Takıntı hastalığı gibi gözükse de biz bu rahatsızlığı takıntılar içinde değil yeme bozukluğu çerçevesinde değerlendiriyoruz.
Sağlıklı Beslenme odaklı yaşamak ne zaman bir ‘Bozukluk’ olarak tanımlanır?
  •  Kişi bir gününün 3 saatten fazlasını yemek üzerine düşünerek geçiriyorsa,
  • Yemeklerin lezzetinden çok faydasını önemsiyorsa,
  • Beslenme alışkanlığından ötürü sosyal ortamlardan uzaklaşmışsa,
  • Diğer insanların beslenme alışkanlıklarından ötürü küçümser bir tavır takınıyorsa,
  • Günler hatta haftalar öncesinden beslenme planı yapıyorsa,
  • Sağlıklı yeme kuralını hiç bozmadığı zaman kendini çok iyi hissediyorsa ve kontrolün kendisinde olduğu hissini yaşıyorsa,
  • Kendisini sağlıksız bir besin tükettiğinde suçluyorsa,
  • Yemek kalitesi yaşam kalitesini düşürüyorsa,
  • Arada bir bu kadar düşünmemek diğer insanlar gibi istediğinizi yerken rahat hissetmek istediğiniz oluyorsa,
  • Kişi kendini devamlı olarak internette besin içerikleri üzerine araştırmalar yaparken buluyorsa,
Sağlıklı yeme takıntısının belirtilerini taşıyor demektir.
Bu kişilerin aneroksikler ya da bulimikler gibi zayıf olma çabası yoktur.Genel anlamda otoreksikler beden görüntüsü üzerine değil, sağlık üzerine düşünürler.Kendilerine karşı aşırı katı bir tutum içerisinde olan bu kişiler kendileri için koydukları kuralların dışına çıktıkları zaman berbat hissederler.Kişinin öz saygısı yeme düzeni ile ilişkilendirilir ve kişi kendine olan saygısını yediği yemekleri kontrol ederek sağlar. Genellikle hayatında yaşadığı önemli bir olay bu bozukluğa sebep olur örneğin boşanma,yeni bir ülkeye yerleşme, ani bir kayıp yaşama, tacize maruz kalma, yeni bir iş kurma ya da işten çıkarılma gibi kişinin hayatında önem arz eden bir takım olaylar sonucu kişi bir yerden hayatı kontrol etme ihtiyacı ile başlar tükettiği besinleri kontrol etmeye… Başkasının yaptığı yemekleri yiyememek,ürün içeriğinden %100 emin değilken besini tüketememek bu kişilerin hayat kalitesini bozar ve sosyal içe kapanmaya kadar götürebilir.Kişi o kadar ince detayları düşünür ki bir noktadan sonra hiçbir şey yiyemeyecek hale kadar gelebilir.Bir uzman kontrolünde özellikle yeme bozuklukları alanında uzman olan bir terapistle bir an önce işbirliği yapılmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Bilişsel ve Davranışçı Teknikler ile tedavi planı oluşturulabilirken,Dinamik yaklaşım da yeme bozukluklarında oldukça önemli bir ekoldür.Eğer ki siz de kendinizde birkaç diyet alışkanlığından öte bir durumun mevcudiyetinden şüpheleniyorsanız,’herkes yanlış bir tek ben doğruyum ama bu bana zarar vermeye başlıyor’ diye düşünüyorsanız bir an önce yardım almanızı öneriyorum.

Uzm.Klinik Psikolog Sinem ÖZER

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.