Bağlılık, Bağlanma, Alışkanlık Ve Bağımlılık Nedir?

Bağlılık, Bağlanma, Alışkanlık Ve Bağımlılık Nedir?

Alışkanlık, bağlılık, bağlanma ve bağımlılık kavramları bazen yanlış anlaşılmakta ve birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu kavramları kısaca şu şekilde açıklayabiliriz.
BAĞLILIK: Bağlılık, birine karşı sevgi, saygı ile yakınlık duyma ve gösterme, sadakat olarak açıklanabilir. Kişinin kendisini bir topluma, bir toplumsal kesime, bir kuruma, bir düşünceye bağlı hissetmesi sıklıkla görülmektedir. Bağlılık ile bağımlılık arasındaki en önemli fark, bağlılıkta kişinin özgür iradesinin devrede olmasıdır. Bağlılık kavramına; aileye bağlılık, içinde bulunulan topluma bağlılık, vatanına bağlılık, mesleğine bağlılık, görevine bağlılık gibi pek çok örnek verebiliriz.
BAĞLANMA: Bağlanma genelde çocuk ile bir yetişkinin -ki bu yetişkin çoğu zaman annedir- arasındaki bağı ifade eder. Çocukların fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak en hızlı geliştikleri dönem 0-2 yaş dönemidir. Bu dönemde çocuk kendisine bakan, gereksinimlerini karşılayan kişiyle bire bir ilişki kurar. Bu ilişkinin sağlıklı ve güvenli olması, çocuğun hayatında ileride kuracağı ilişkilerinin de sağlıklı ve doyurucu olmasını sağlar. Yani, bağlanma terimini; bebeklerle anne – babaları ya da bakıcıları arasında kurulan, duygusal yönden olumlu bir ilişki olarak tarif edebiliriz.
ALIŞKANLIK: Günlük yaşamda belli zamanlarda,  kişinin iç dünyasından ve dış ortamdan gelen etkilere hep aynı davranışları tekrarlayarak, hep aynı biçimde cevap vermesidir. Alışkanlık; bir eylem ya da etki karşısında düzenli ve sürekli olarak kendini gösteren, öğrenilerek elde edilmiş değişmez tutumlardır da diyebiliriz. Alışkanlıkları olan kişiler belirli uyaranlara nasıl tepki vermeleri gerektiğini bildikleri ve bundan emin oldukları için özel bir dikkat ve düşünce sarf etmezler. Ancak bu durum düşünce ve davranışlarda bir katılık yaratabilir.
BAĞIMLILIK: Bağımlılık; kişinin fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak zarar verici sonuçlarla karşılaşmasına rağmen kendini bir maddeye, bir kişiye veya bir nesneye mecbur hissetmesi, tabi olması durumudur. Bağımlılık kavramı iki şekilde ele alınabilir; bağımlı kişilik ve bağımlı davranış.
Bağımlı kişilik yapısındaki insanlar başka bir kişiye veya nesneye bağlı olarak yaşamını devam ettirebileceklerine inanırlar, onsuz yaşayamayacaklarını düşünürler. Bağımlı kişilik yapısındaki biri, bağımlı olduğu kişiye bazen zarar verecek kadar birlikte olmak arzusunda olabilir. Ayrıca bu yapıda olanlarda yalnız kalamama, kendini ifade etmede zorlanma, özgüven eksikliği, hayır diyememe, terk edilme korkusu ve bu konuda süreklilik gösteren düşünceler içinde bulunma gibi özellikler görülmektedir.
Bağımlı davranışlar ise alışkanlıkların bir sonraki aşamasıdır. Bu kişiler belirli uyaranlara sürekli aynı davranışta bulunmaya büyük bir istek duyarlar. Bağımlı davranış gösterenlerin çoğu bazı maddelere de bağımlıdırlar ve o maddelere ihtiyaç duyar ve onlarsız olamayacaklarına inanırlar. Bağımlılık hem beyni hem de davranışları etkileyen bir problemdir. Yani hem fiziksel bağımlılıktan hem de psikolojik bağımlılıktan bahsedebiliriz.
1-FİZİKSEL BAĞIMLILIK:  Vücudun sürekli kullanılan maddenin varlığına alışması nedeniyle o maddeye karşı duyulan fiziksel bir ihtiyaçtır. Bağımlı olunan madde vücuda alınmadığı takdirde bulantı, kusma, terleme, titreme ve üşüme gibi olumsuz belirtiler ortaya çıkabilir.
2-PSİKOLOJİK BAĞIMLILIK: Kullanılan maddeye alışma, arzu etme, onsuz yapamayacağına inanma halidir. Madde alınmadığı zamanlarda kaygılanma, sinirlenme, hırçınlık gibi psikolojik belirtiler ortaya çıkabilir.
Uzm. Psikolog Semra EVRİM

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.