Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerin; dürüst olmayan davranışları vardır. Sık sık yalan söylerler ve evden kaçıp gitmek gibi eylemleri olur. Antisosyal kişiler vicdan azabı çekmezler ve pişmanlık duymazlar. Genellikle bu kişiler geçmişte şiddete maruz kalmış ve rastgele cinsel ilişkilere giren kişilerdir. Olayları ve davranışlarını tasarlayarak davranamazlar. Başkalarına karşı düşünceli ve duyarlı değildirler. Çevresindeki insanları aldatma ve sorumsuz davranma yaşam biçimleridir. Ne kendilerinin ne de başkalarının güvenliği umurlarında değildir. Sürekli huzursuzdurlar ve saldırgan tutumlar sergilerler.
Anti sosyal kişilik bozukluğunda genetik etkiler görülmektedir. Doğum sırasında beyin hasarı ve kafa travması gibi durumlarda da gelişebilir. Anne babanın keyfine göre çocuğa ağır cezalar vermesi ve çocuğunu terk etmesi de bir etken olabilir. Bu kişiler kaba, sert ve kavgacı tutumlar sergiler bu yüzden insanları yıldırırlar ve insanların onlardan çekinmesini sağlarlar.
Soğuk ve hissizdirler başkalarını küçük duruma düşürmeyi severler. İnsanlarla bir tartışmaya yaşadıkları zaman, haksız olduğunu ispatlayan açık kanıtlar olsa bile ispatları kabul etmezler. Başkaları anti sosyal kişilere karşı kibarlık etse, sevecen davranırsa hemen kuşku duyarlar ve bunların gerçek duygular olduğuna inanmazlar.
Anti sosyal bozukluğu olan kişiler düşünmeden davranıyor gibi görünürler. Haz duyacakları şeyleri geciktiremezler. Çabuk sıkılır ve huzursuzlaşırlar. Evliliğin gerektirdiği sorumlulukları ve gündelik sorumlulukları yerine getiremezler. İstedikleri yolunda giderse çevresine neşeli, samimi ve sempatik davranır. Aslında karakteristik yapıları yüzsüz, kızgın ve küstahlardır. Engellenmekten nefret ederler ve engellenmeye tahammülleri yoktur. Eğer öfkelenirlerse gözleri döner, öfkelenir ve kinlenirler.
Anti sosyal kişilerin en ayırt edici özelliklerinden biri alışılagelmiş otorite ve kurallara karşı gelmesidir. Alışıla gelmedik değerleri savunma, yasa dışı eylemler, alışıla gelmedik giyinme ve davranma belirtileri gösterir. Yaptıkları çirkin davranışları ört pas etmek için genellikle ‘kötü yetiştirilmiş’ olduklarını ya da geçmişte çok fazla talihsiz olay yaşadıklarını söylerler. Böylece kendilerini suçlamaktan kurtulurlar ve sorumsuzca davranışlarını sürdürmeye devam ederler. Herhangi bir suçluluk duygusu duymadan patolojik yalan söyleme davranışı gösterirler.
Başkalarını hep kötü görürler. Kendilerini ise bazen iyi, bazen kötü görürler. Başkalarına karşı korktuğu için onları dışlayan tutum içine girerler. Bunun yanında başkalarını kendi çıkarları için kullanırlar.
Anti sosyal kişilik bozukluğu olan kişilerin dünya görüşü şöyledir; ‘’ başkalarının yaptıklarına güvenilmez, onlar yapabilseler bile sizi kendi çıkarları için kullanır, sömürür, size acımasızca davranır. Bundan ancak sürekli tetikte olarak ve güçle karşı koyarak uzak durulabilir. ‘’
Psikolog Duygu YAKUPOĞLU

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.