Kürtaj (Gebelik Sonlandırma)Psikolojisi

Kürtaj (Gebelik Sonlandırma)Psikolojisi 

"Saat 16.40'ı gösteriyordu.Gözüm saatte ellerim karnımın üstünde oğlumu son kez hissediyordu sanki bırakmak istemiyordum.Mavi bir önlük giydirip beni odaya aldıklarını hatırlıyorum.O sevimsiz ameliyat koltuğuna oturdum ve aklımda kalan sadece doktorumun bana hiç bir acı hissetmeyeceksin demesyidi. Ellerim ve bacaklarım titriyordu korkuyodum. Evet gerçekten göz açıp kapayıncaya kadar bitti operasyon ,doktor haklıydı hiç canım acımadı.Ama içim acıdı,kalbim acıdı,yaram büyük ve hiç iyileşmeyecek gibi geliyor.Oğlum büyüseydi adını Ali koyacaktım.Babam hep öyle istemişti kendi adını taşıyan bir torunu olsun isterdi... Ama babamın bilmemesi gereken bir ilişki bir torun...Nasıl açıklayabilirdim ne diyebilirdim.Özür dilerim oğlum,özür dilerim baba."ve ağlıyordu danışan...

Kürtaj (Gebeliği sonlandırma) kararı ne bir tercih ne bir doğum kontrol yöntemi ne de kolayca atlatılan kolayca yaşanan bir durumdur.
Bebeğin anne rahmine düşmesiyle kadında annelik hormonları salgılanmaya ve bebek ile daha ilk günden bir duygusal ve fiziksel bağ kurulmaya başlar.Bebeğin 3 haftalıkken kalbi atmaya başlar ve anne için bu durum oldukça heyecan verici ve duygu dolu bir histir.Cinsel özgürlük kavramı artık günümüzde çok gelişen hatta boyut atlayan bir durumdur.Evlilik dışı bir çok ilişki yaşanmaktadır ancak hala daha doğum kontrol yöntemleri hakkında insanlar yeterince bilgili değillerdir.İstenmeyen hamilelikler de bu tür hatalar sonucu oluşabilmekte olduğu gibi bazı hamilelikler daha travmatik bir şekilde kadının cinsel istismara uğramasıyla gelişmektedir ve bu durum kesinlikle kadın için travmatik bir olaydır.Özellikle daha önceki yıllarında psikiyatrik tedavi görmüş bayanlarda bebek aldırma olayı sonrasında yaşanan ruhsal yara daha fazla görülmektedir.
Hiç bir kadın çok mutlu gözükenler bile bu durumu kendi içlerinde kolay atlatmaz,etkisinden kurtulmakta zorlanır.Sebebi ne olursa olsun ; kendi isteği ile bebeğin hayatına son vermiş olsa da, evlilik dışı gelişen bir durum olduğu için yapmış olsa da ,maddiyattan,fizyolojik ve psikolojik sorunlardan ya da eşin isteksizliğinden dolayı da kürtaja baş vurduysa bu durum bir kadın için son derece yıkıcıdır.Travma haline gelen vakalarda genellikle kişilerin tecavüz sonrası ya da yasal olmayan şekilde bebek sahibi olduktan sonra yaşadıkları kürtajları görmekteyiz.Kadın Doğum uzmanlarının verdiği bilgiye göre artık günümüzde kürtaj yaşı 14'e kadar inmiş bulunmaktadır.%33'lük bir oran evlilik dışı gelişen kürtajlar olduğu gibi %10 gibi küçük bir oran sağlık problemi dolayısıyla yapılanlarıdr. Yine çok düşün bir orandaki kürtaj vakalarında eşler duruma eşlik etmektedir.
Zaman almayan rahat gerçekleşen bir olay gibi gözükse de annelik duygusunu bir kere hissetmiş bir birey için bebeğinden kopmuş olma hissi gerçekten çok acı ve zordur.Hem fiziksel zararlar verdiği gibi hem de büyük psikolojik rahatsızlıklara sebep verebilmektedir.Kürtaj sonrası kişide gözüken psikolojik rahatsızlıklar arasında en belirgin olanı anksiyete bozukluğudur.Kişi çok günah bir şey yaptığını düşünmekten kendini alamaz ve bu hatadan dolayı tanrı tarafından cezalandırılacağını başına çok kötü bir şey geleceği bekletisi geliştirir.Bir daha evlat sahibi olamayacağını düşünür ve genellikle bu kişilerin kürtajdan sonraki yıllarda "bebeğim yaşasaydı şu yaşta olacaktı."benzeri cümleler kurdukları görülür.
Kürtaj sonrası kişide gözüken bir başka duygusal semptom da 'öfke'dir.Öfke patlamaları genellikle eşe karşı olduğu gibi anneye babaya ya da kişinin kendisine karşı gelişir.Suçluluk ve kayıp duygusu kişiyi depresyona ve paniğe sürükler.Klinik depresyon vakası haline gelebilen bu durumda kişiler kesinlikle uzmandan yardım istemelidirler.
Kişiler bununla baş edebilmek bu durumun etkisinden kurtulmak istemektedirler.Bir uzman psikoterapist yardımı ile suçluluk ve kayıp duygusu ile baş etmeyi başarabilirler. Bilişsel Davranışçı Terapi,Motivasyonel Görüşme Terapisi bu durumda oldukça işlevseldir.Özellikle travmatik hale gelmiş vakalarda EMDR tekniği önerilmektedir.
Uzm.Psikolog Sinem ÖZER

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.