Çocuklara İyiliği Aşılamak

Çocuklara İyiliği Aşılamak

İnsanların birbirlerine olan tahammüllerinin azaldığı, sevgi ve şefkati göstermekte zorlandığımız, hırsların, ve acıların arttığı zamanlarda içimizi yumuşatan, ruhumuzu besleyen davranışlardan biride şüphesiz ki bize sevgi ve iyilikle yaklaşan bir çift el ve bir çift gözdür. Kalbinden ve sözcüklerinden iyilik akan; yaptığı davranışlarla ruhumuzu sevgiyle donatan insanların etrafımızda olması bizim yaşama sevincimizi ve motivasyonumuzu arttırır.

Bir çocuğun masumane şekilde yaptığı iyilik davranışları nasıl yüzümüzü gülümsetiyor. Onu saf ve yıpranmamış olarak düşünüyoruz. Peki çocuklar iyiliği, iyilik kavramını nasıl öğreniyor? Çocuğunuza iyi bir çocuk ve yetişkin olmayı öğretebiliriz? Bu soruların cevaplarını gelin hep birlikte yazıda bulalım.

ÇOCUKLARINIZA AYNA OLUN

Çocuklar doğduklarından itibaren çevresinde olup biten çoğu şeyi kaydeder. Çocuklar çevresindeki davranışları gözlemleyip daha sonra kendisi de bu davranışları yaparak öğrenir. Bu yüzden çocuklara örnek olmak, onlara tabiri caizse ayna tutmak çok önemlidir. İyi bir çocuk yetiştirmek için iyilik tohumlarınızı öncelikle anne baba olarak sizin atmanız minik yavrunuza örnek olacaktır. Çocuğunuzdan çok büyük şeyler beklemeden iyi bir davranışın temelini atabilirsiniz. Örneğin; çocuğunuzun bir hayvana şefkat göstermesi, onlara yemek vermesi, yaşlı bir yakına yardım etmesi onun yapabileceği küçük iyilik adımlarından sadece birkaçıdır. Çocuğunuzu bu davranışları yapması için teşvik etmek ‘iyi’ davranışları öğrenmesi için çok önemlidir. Yaptığı her iyi davranış sonunda aferin, tebrikleri, bravo, ne kadar iyi bir çocuksun gibi cümlelerle onu yüreklendirmeniz bu davranışların artması ve kalıcı olması için önemlidir. 

Çocukların en doğal ve ustaca yaptıkları şey oyun oynamaktadır. Çocuklar oyunlarla büyür ve oyunlarla öğrenirler. Oyuncak hayvanlara yem vererek beslenmeyi, evcilikle ev hayatını, doktorculukla meslekleri ve daha bir çok gerçek hayata ait olayarı oyunlarında canlandırır. Çocuğunuza iyiliği aşılamanın en güzel yollarından biri çocuğun oynadığı oyuna iyilik davranışlarını serpiştirmektir. 

Bizim beklentilerimiz ve insanların vermiş olduğu tepkiler iyilik ve yardımsever davranışların sayısını azaltabilir. Bu yüzden günümüzde hatalı davranışlar ve yanlış inanışlar sonucunda bazı kişiler iyilik ve yardımseverlikten bir adım uzaklaşmıştır. Ancak iyilik davranışı olduğu kadar bu davranışın zıtlıkları da vardır. Dolayısıyla çocukları bu olumsuz davranışlara karşı da hazırlamak, en azından bilgilendirmek önemlidir. Burada yaptığımız iyiliklerin karşılığını beklememek oldukça önemlidir. Aileler bu kavramı anlatırken iyi olmanın güzel ahlaki değerlerimizden biri olduğunu, bunun bir karakter yapısı olduğundan bahsetmeleri daha doğrudur.  Karşındakinden iyilik beklemeden iyilik yapmanın daha doğru ve mutlu edici bir davranış olduğunu anlatmak önemlidir. 

Yapılan araştırmalara göre iyilik yapıldığında vücudumuz endorfin hormonu (yani mutluluk hormonu diyebiliriz) salgılanmaktadır. Bundan dolayı iyilik yapıldığında mutlu olmak, kendimizi güvende ve başarılı hissetmek bundan dolayıdır. Aynı zamanda kişi doğru bildiği bir davranışı yaptığı içinde cesareti artmaktadır.

Akran zorbalığı; çocuk veya gençlerin okul, dershane veya yaşadıkları çevre içerisinde birbirlerine karşı gösterdikleri sözlü veya fiziksel şiddet içeren davranışlarda bulunmasıdır. Aile içerisinde iyilik, merhamet, şefkat, sevecenlik duyguları ne kadar aşılanır ve çocukta da alışkanlık haline gelirse akran zorbalığının oranı giderek azalmaktadır.

Bir davranışı çocuğunuza kazandırmak her zaman kolay olmayabilir. Ancak iyiliğe, merhamete, şefkate giden her davranış yolunda çekilen zorluklar katlanmaya değerdir. 

Psikolog Ceren GÜMÜŞ